5 Temmuz 2019 Innsbruck-Bad Aibling 6. günümüz, acıyan popolar-ayaklar-bacaklar-kollar-vücudumuza rağmen neden sürüyoruz bisikletlerimizi, Kufstein, yokuştan kaçış ama bozuk yolda sürüş ve akşama kamp alanında içecekler bedava!

Yola çıkarken

Ne yollar aştık…

5 Temmuz 2019

Yola çıkarken Hüseyin’den bir selfi. Arkada kaptan var

Yollara koyulduk: Ne demişler: “Ömür biter yol bitmez”

Hüseyin de Anılsız resim çekmez

Bir duraklama anı

Cepten muzu eksik etmemeye baktık.

Bazıları POC sever

Ekibin başındakiler harıl harıl yemek yemek yenecek yer bulmaya çalışıyorlar

Kufstein’a vardık. Eh artık yemek zamanı

Bisikletleri farkettik. Altta kalanın canı çıksın dedik.

Yeniden yollara koyulduk

Kaptan bize yol gösteriyor

Sonra Ali bizi bazı yollara soktu! Mucur mu mucur! Toprak mı toprak! Neymiş? yokuş tırmanmayacakmışız!

Toz toprak içinde kaldık

by Sait

Ayten yorulmuş, arkalarda kalmıştı

Ama hep güleryüzlü, hep mutlu

Sonunda yeniden asfaltı bulduk

Ali

Hiç yorulmayan adam

Kahveyi hakkettik, di mi?

… ve sonunda kamp alanına vardık, bisikletlerimizi park ettik. Üstümüzde Umuda Pedal formalarımızla

Bugün tüm içecekler bedava. Altıncı günü de geride bırakmışız! Kutlama zamanıdır!

Bavyera müzisyenlerinin arasında iki güzel

Innsbruck-Badlain

6. günümüz, acıyan popolar-ayaklar-bacaklar-kollar-vücudumuza rağmen neden sürüyoruz bisikletlerimizi, Kufstein, yokuştan kaçış ama bozuk yolda sürüş ve akşama kamp alanında içecekler bedava!

Acıyan popolar-ayaklar-bacaklar-kollar-vücudumuza rağmen neden sürüyoruz bisikletlerimizi

Bu yaptığımız nasıl anlatılır, bilmiyorum. Gün boyu acı çekiyoruz. Hiçbirimizin acı çekmekten zevk almadığına eminim. Sporu, bisikletle yol katetmeyi, birbirimizi, doğayı seviyoruz. İçinden geçtiğimiz yerler çok göz okşayıcı. İyi ama, bizim yaptığımız sürüş bu tür keyiflere fırsat bırakmıyor. Çevir pedalı, popo acıdıkça seleden kaldırabilirsen kaldır ki acısı azalsın, ayaklarını arada bir pedal kilidinden ayır ki acısı azalsın, fırsat buldukça gölgede kal ki güneş seni daha az kavursun, çok nefes nefese kalırsan dur dinlen, ekipten ayrı kalmamaya bak, yolunu kaybetmemeye bak, aç kalmamaya bak, onun için öğle saatleri içinde bir restoran bulmaya bak, ayrıca ceplerine her tür enerji verici gıda koy, susuz kalmamaya bak ve enerjini idareli kullan ki önüne çıkacak yokuşları çıkabilesin, varış noktasına varabilesin.. Diğer yandan evimi, eşimi, düzenimi, araba koltuğunu nasıl da özledim. Hem de çok. İşte bu satırlarla bizi biraz olsun anlatabildim mi?

Bu ekiple kafa dengi olduğumuz kesin. Öyle ki, bu etkinliklerin daha fazlasını da istiyoruz. Neden? Okuyanlar tahmin edebilirler miydi, bilmem. Bize muazzam bir itici güç veren hedeflediğimiz proje oluyor. Daha doğrusu, bir yarar sağlayabileceğimizi bilmemiz. O yokuşları, o kilometreleri aşıp gitmemizi, bütün eziyeti yok saymamızı sağlayan o yararlı olma isteği. Çocukların gözlerindeki ışıltı, gönüllü öğretmenlerin çırpınışlarını gördükçe başka türlü düşünmek olanaksız. Sürüş sırasında, sürüş gününün sonunda bağış durumunu heyecanla kontrol ediyor, artışlara çoşkuyla seviniyor ve önümüzdeki dönemde bu sevinci Mardin Savurlu çocuklarla nasıl paylaşacağımızın planlarını yapıyoruz. 

Bugünkü sürüşten notlar

Sürüşün rutinlerini daha önce paylaşmıştım. Sabah kahvaltı-bavul toplama-kamp alanına ulaşım-bisikletlerini toplama vs. yapıp yola koyulduk. Bugün yokuşların çok az, çok minik olduğu bir sürüş yapacaktık. Güzergahın bir yerinde sağlam bir tırmanış vardı. Onun da çevresinden Ali’nin kılavuzluğunda dolanmayı planlamıştık. Güzergah uzunluğu ise 130 km. idi.

Sürüş-kahve molası-yeniden sürüş-öğle yemeği de rutinlerimiz arasında. Öğle yemeği için Kufstein’de temiz bir restoranda durduk. Karnımızı doyurup yola koyulduk. Sıcak altında sürüşlerimizden sonra, hele dünkü tırmanıştan sonra pancar turşusuna dönüşmüş halde idik. O halde yollara koyulduk. Bir aşama Ali bizim önümüze geçti ve bizi ana rotadan çıkardı. Bu kez bir baraj gölü kenarındaki toprak yollara soktu. Köprü altlarından yürüyerek bulduğumuz bir yoldu. Nerden bulduysa? Bu kez sürüş başka bir eziyete dönüştü. Ali de bıyık altından gülerek “eh, bu da bir bisiklet çalışmasıdır; bunu da yapmalısınız” dedi. Birkaç km. böylece sürdükten sonra yeniden asfalta dönünce bir oh çektik! Çok da oh çekmeye gelmiyor; popolarımız artık öyle acıyor ki…

Velhasıl, yolumuzu kazasız sorunsuz tamamladık. Kamp alanına geldik ki, bu akşam kutlamalar varmış. İçecekler bedava idi! Yedik, içtik. Ayrıca Bavyera müzikçilerini dinleyerek günü tamamladık.

Yazan: Mazhar Çelikoyar