29 Haziran 2018 – Göteborg, Haga, Kararmayan Hava

[av_heading heading=’Göteborg, Haga, Kararmayan Hava 29 Haziran 2018′ tag=’h1′ style=” size=” subheading_active=” subheading_size=’15’ margin=” margin_sync=’true’ padding=’10’ color=” custom_font=” av-medium-font-size-title=” av-small-font-size-title=” av-mini-font-size-title=” av-medium-font-size=” av-small-font-size=” av-mini-font-size=” av_uid=’av-jj9h6tdc’ custom_class=” admin_preview_bg=”][/av_heading]

[av_textblock size=” font_color=” color=” av-medium-font-size=” av-small-font-size=” av-mini-font-size=” av_uid=’av-jijwddsc’ custom_class=” admin_preview_bg=”]
İstanbul-Göteborg uçuşunu iki ayrı grup halinde yaptık. GBI 2018’de Türkiye’den toplam 32 kişiyiz.  Ben ilk gruptaydım ve biz 29 Haziran günü geldik. Uçağımızın kalkış saati 07:30 idi.Şefik ve ben erkenden hava alanına varmayı kararlaştırmıştık. Beni alacak araba eve 03:00’de geldi. Şefik’i de aldıktan sonra 04:30 dolaylarında alana varmıştık. Check-in, alandaki işlemler vs. derken uçakla ver elini Göteborg. Sonrası da otobüsle otele yolculuktu. 

Otelimize varır varmaz ilk işimiz bisikletlerimizi kutulardan çıkarıp toplamak oldu. Yine yardımlaşma ile, dayanışma ile. Bütün bunları yaptığımızda saat daha yeni öğle saatlerini bulmuştu. Hava da nasıl güneşli, nasıl sıcak. İsveç’te miyiz, Türkiye’de mi; fark etmemişti. Biz de otele yakın bir duraktan tramvaya bindik ve Göteborg şehrinin içlerini keşfe çıktık. 

Erken yol öncesi çalışmıştı. Göteborg’da bizi hemen bir balık pazarına götürdü. Balık ve deniz ürünleri satılıyor ve isteyenlere de servis ediliyordu. Eh, acıkmıştık da. Kimimiz somon yedik, kimimiz midye, kimimiz karides…

Sonra biraz da çevre yürüyüşü yaptık yorgun adımlarla. Haga isminde sempatik bir yerde dolaştık. Çok eski bisikletlerden vitrinine koymuş bir bisiklet tamircisinin dükkanını vitrinden görebildiğimizce, şaşkınlıkla inceledik. Bir kafeteryada pasta-kahve molası. Sokaklardan çok az araba geçiyor olması ilginçti, Göteborg’un. 

Derken, enerjisi tükenmemiş olanlar çevreyi gezmeyi sürdürürken ben ve birkaç kişi otelimize döndük ve erkenden tumba yatak. Bu arada, ben  yatağa girdiğimde saat 21:00’i gösteriyordu; ortalık da günlük güneşlikti. Hiç etkilenmemiş, uyuyakalmıştım.


[/av_textblock]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir